| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| fly: | [isim] sinek, olta sineği; uçma, uçuş; açıkgöz, uyanık; pantolonun ön yırtmacı; ayar dişlisi (saat); kiralık araba; çadır perdesi |
| fly: | [fiil] uçmak, uçuşmak, dalgalanmak, havalanmak, savrulmak, saçılmak, atılmak, kaçmak, firar etmek, uçurmak, uçakla gitmek, atlayarak aşmak, üzerinden atlamak |
| fly: | İki kanatlı küçük böcek, sinek. |
| fly a kite: | uçurtma uçurmak, ağız aramak, karşılıksız çek vermek |
| fly about: | uçuşmak |
| fly away: | uçup gitmek, kaçmak |
| fly by night: | gece kelebeği, kapkaççı, vurguncu, alacaklıdan gece gizlice kaçan borçlu |
| fly off: | uçup gitmek, acele ile gitmek, kopmak (düğme), fırlamak |
| fly off at a tangent: | konudan konuya atlamak, daldan dala konmak |
| fly off the handle: | köpürmek, tepesi atmak, birden öfkelenmek, kızmak, kendini kaybetmek |
| fly open: | birden açılmak, şırak diye açılmak |
| fly out: | fırlayıp çıkmak, öfkelenmek, fırlamak |
| fly out at smb: | saldırmak, sille tokat girişmek |