TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| freeze: | [isim] donma, don, dondurulma |
| freeze: | [fiil] donmak, buzlanmak, dondurucu olmak, buz tutmak, donakalmak, dondurmak, kırmak (cesaret) |
| freeze (to): | dondurmak |
| freeze dry: | dondurarak kurutmak (meyve vb.) |
| freeze frame video: | duruk cerceveli video |
| freeze out: | sermayesinin çoğunluğu ele geçirilmiş bir şirketin yeni sahiplerinin hisse senetlerini satmaları için azınlıktaki hissedarlar üzerine uyguladıkları ba |
| freeze conditions: | ücret ve maaşların dondurulması |
| freeze up: | dondurucu soğuk, şiddetli soğuk |