| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| fulminate: | [fiil] patlamak, ateş püskürmek, parlamak, verip veriştirmek, yasaklama getirmek | |
| fulminate: | [isim] n.Fulminat asidinin tozu, inisyal patlayıcı madde. | |
| fulminate of mercury: | civa fülminatı, duyarlı fünye patlayıcısı |
[ son aranan 10 kelime: manyok | pırıltı | first fas | decorative | person who is not steadfast | harvesting | güvensizlik | prekordiyal derivasyon | jaw | fulminate ]