| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| gösteriş: | put on | |
| gösteriş: | show off, ostentation, pomposity, show, display, showing off, showiness, affectation, array, blazon, blazonry, dash, flashiness, flourish, frill, furbelows, gaiety, glitter, glossiness, panache, parade, pretension, pride, shew, splendidness | |
| gösteriş için: | for show, for effect | |
| gösteriş meraklısı olmak: | be fond of show | |
| gösteriş meraklısı tip: | peacock | |
| gösteriş olsun diye kahve masası üzerine konulmuş kitap: | coffee table book | |
| gösteriş parçası: | [isim] set piece | |
| gösteriş yapmak: | [fiil] to parade, to play act, to show off, to splurge, to sport, to swank, to make a demonstration, to demonstrate | |
| gösteriş yapmak için dolaşmak: | [fiil] to parade | |
| gösteriş dünyası: | [isim] vanity fair | |
| gösteriş meraklısı kimse: | sport |
[ son aranan 10 kelime: vileussens pores | cılgınlık | avrupa asıllı yakındoğulu | bayrağa bağlılık yemini etmek | dierez | öğrenci konseyi | karşılığında menkul kıymet çıkarma | naff | groın | gösteriş ]