TELAFFUZKELİMEANLAM
göz:eye, optic, optical, ocular, orbital, ophthalmic
göz:eye; sight; cell, compartment, drawer, cubbyhole, cubby, cubicle, cuddy; eyehole, small hole (as in a needle); optic; blinker; orbit, orb
göz:opto
göz açıp kapayıncaya kadar:before you could say jack robinson
göz açtırmamak:give no respite
göz alıcı:attractive, eye catching, striking, glamorous, glittering, grandiose, jazzy, resplendent, screaming, spectacular, splendiferous, staring, flamboyant, radiant, refulgent
göz alıcı hale getirmek:glamorize
göz alıcı kıyafet:regalia
göz alıcı şey:eye catcher
göz önünde tutulursa:considering
göz ağrısı:flame
göz yanması:humidifier fewer
göz veya ışık aracılığıyla işleyen:optical



[ son aranan 10 kelime: kağıt para | kabak | kadının | kalın dokuma şerit | kareli kumaş | diyar | yanınızda | kaza nedenleri | (slang) to hurry away | göz ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.002