TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
gereksiz yere: | unnecessarily, gratis | |
gereksiz yere gönüllü olarak kendini tehlikeye atmak: | [fiil] to voluntary exposure to unnecessary danger | |
gereksiz yere telâşlanmak: | fuss | |
gereksiz yere sürekli yakınan kimse: | whiner | |
gereksiz yere tıka basa doldurmak: | [fiil] to lumber up | |
gereksiz yere tekrarlama ile ilgili: | tautological | |
gereksiz yere şiddetli hareket ya da tepki gösterme: | overkilll |