TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| geriye: | back, behind, aback, backwards, backward, astern |
| geriye: | retro, re |
| geriye: | backward |
| geriye bırakmak: | [fiil] to retard |
| geriye doğru mühendislik (rakibin ürününü söküp , tasarımını ve parçalarını incelemek: | [fiil] to reversal engineering |
| geriye kalmak: | remain, survive |
| geriye akan: | refluent |
| geriye almak: | put back |
| geriye kalan: | surviving |
| geriye dönmek: | turn about, turn around, face about |
| geriye doğru hesaplama (üreticinin ürünü için benimsenebilir fiyatı hesaplarken rakip perakende fiyatı temel alıp , perakendeci ve toptancının kâr mar: | work- back calculation |
| geriye çağrılmak: | [fiil] to be called back |
| geriye dönülüp bakıldığında: | in retrospect |