TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| go on: | dayanmak, güvenmek, bel bağlamak, ilerlemek, devam etmek, olmak, konuşup durmak, dırdır etmek, gelmek (ışık), yanmak |
| go on a bat: | kafayı çekmek |
| go on a buying spree: | çılgınca para harcamak, alışveriş çılgınlığı yapmak |
| go on a jag: | içki alemi yapmak |
| go on a jaunt: | gezmeye gitmek, gezinti yapmak, dolaşmak |
| go on tour: | turneye çıkmak |
| go on holiday: | tatile çıkmak, tatile gitmek |
| go on a journey: | yolculuğa çıkmak |
| go on sale: | ucuzlamak |
| go on strike: | greve gitmek, grev yapmak |
| go on a spree: | alem yapmak, eğlenmek, felekten bir gece yaşamak |