| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| gossip: | [isim] dedikodu, gevezelik, hoşbeş, dedikoducu kimse | |
| gossip: | [fiil] dedikodu yapmak, çene çalmak, gevezelik etmek | |
| gossip coloumnist: | dedikodu yazarı | |
| gossip column: | (gazete) dedikodu sütunu, dedikodu sütunu | |
| gossip columnist: | (yazar) dedikodu sütunu yazarı, dedikodu sütünu yazarı |
[ son aranan 10 kelime: yukarıya | kameranın üzerindeki yeşil uyarı ışığı | dizel kullanıyorum. | physiognomy | kitchen utensil | balanced error | lacis cells | boreal | outstretched | gossip ]