| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| gratuitous: | [sıfat] bedava, haksız, nedensiz, sebepsiz, gereksiz, uluorta | |
| gratuitous acquisition: | ivazsız iktisap | |
| gratuitous donation: | ivazsız bağış | |
| gratuitous bailee: | yed-i emin, yediemin, parasız emanet, ücretsiz emanetçi | |
| gratuitous assumption: | keyfi varsayım | |
| gratuitous lie: | sebepsiz yalan | |
| gratuitous advice: | bedava akıl | |
| gratuitous article: | ufak armağan | |
| gratuitous coinage: | serbest para basımı (darphaneye getirilen madenin ücretsiz olarak sikke haline konulması | |
| gratuitous deed: | paranın söz konusu olmadığı sözleşme | |
| gratuitous flight: | ücretsiz uçuş |
[ son aranan 10 kelime: çikti | coal glance | geçmiş olsun | birikmiş | vurdum duymaz | tasarruf hacmi | thresh | gerisi | bazı hallerde jüri tarafından hükmolunan ve hakiki zararın iki katına baliğ olan tazminat | gratuitous ]