
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| gun: | [isim] silâh, top, tüfek, tabanca, pompa, silâhlı kimse, avcı | |
| gun: | [fiil] ateş etmek, vurmak, avlamak, tam gaz vermek (otomobil) | |
| gun barrel: | namlu | |
| gun battle: | topçu savaşı | |
| gun carriage: | top arabası, top kundağı | |
| gun license: | silah taşıma izni | |
| gun control: | [isim] bireysel silahlanmanın önlenmesi | |
| gun ho: | (US) aşırı istekli, çok hevesli | |
| gun runner: | silah satıcısı, silah kaçakçısı | |
| gun shy: | silâh sesinden korkan, ürkek, vesveseli, evhamlı | |
| gun up: | gaz vermek, gazlamak |