TELAFFUZKELİMEANLAM
have:[fiil]  sahip olmak, olmak, elde etmek, almak, yapmak, etmek, kabul etmek, göz yummak, aldatmak, dolandırmak, zorunda olmak, bulunmak
have:[isim]  varlıklı kimse, üçkâğıt, hile, kumpas
have a baby:doğurmak, bebeği olmak
have a bad name:kötü şöhreti olmak, adı çıkmış olmak
have a bad record:kötü tanınmak, kötü şöhreti olmak
have a nap:kestirmek, şekerleme yapmak
have a crush on smb:tutulmak, aşık olmak
have a stab at:kalkışmak, denemek
have you paid for the milk:sütün parasını ödedin mi ?
have a talk:görüşme yapmak, konuşmak, sohbet etmek
have a talk with:görüşmek, konuşmak
have a bad temper:huysuz olmak, asabi olmak



[ son aranan 10 kelime: social student | uluslararası birlik | induced | monarchist | show stopper | lessening | dize getirmek | mouth cavity | trench | have ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0021