TELAFFUZKELİMEANLAM
head:[isim]  ana, baş, kafa, akıl, kelle, reis, başkan, şef, lider, müdür, yönetici, tepe, zirve, tura, köpük, kaymak, pınar başı, konu başlığı, konu, uç kısım, kişi, kişi başı, adam başı
head:[fiil]  başında olmak, başı çekmek, yönetmek, kullanmak, yönlendirmek, gitmek, yönelmek, baş vermek, olgunlaşmak
head:[sıfat]  baş, baş ile ilgili, baştaki
head:baş
head:Baş, kafa.
head house:[isim]  maden ocakbaşı kule binası, tren garı bekleme odası
head partner:başortak
head office and branches abroad:[isim]  yurtdışı merkez ve şubeler
head agent:genel temsilci, baş temsilci
head and shoulders above the others:ötekilerin çok üstünde
head lamp:ön far, projektör, far, ön fener, lamba, (otomobil) farı
head band:saç kurdelesiz, başlık pervazı
head waiter:şef garson
head start:avans, avantaj, üstünlük
head master:okulda müdür



[ son aranan 10 kelime: whimper | aestival | toffy | siyasi engelleme | bir yanlışın düzeltilmesi | bir radyo ya da televizyon reklamı ya da programının sonundaki kısa açıklama | cleave | arbede | public utilities | head ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.002