
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| hear: | [fiil] duymak, işitmek, dinlemek, kulak vermek, ifadesini almak, haber almak, mektup almak, öğrenmek, onaylamak | |
| hear evidence: | şahidi dinlemek, tanığı dinlemek | |
| hear the grass grow: | ukâla olmak, bilmişlik etmek | |
| hear hear !: | (Br) bravo ! çok iyi |