
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| hold out: | uzatmak, ümit vermek, vâât etmek, yeterli olmak, dayanmak, ısrar etmek, boyun eğmemek, direnmek, tanıtmak | |
| hold out a carrot to smb: | yemlemek, yaldızlı hap uzatmak | |
| hold out for: | her şeyi reddetmek, dışındakileri reddetmek | |
| hold out on smb: | bilgi vermemek | |
| hold out the olive branch: | zeytin dalı uzatmak, barış istemek |