| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| hull: | [isim] kabuk, çerez kabuğu, tekne, gemi teknesi, gövde | |
| hull: | [fiil] kabuğunu soymak, kabuğunu çıkarmak, geminin teknesini vurmak | |
| hull down: | teknesi görünmeyecek kadar uzakta, sadece yelkenleri görülen | |
| hull paramount clause: | tekne üstünlük hükmü (bu hüküm ile denizde mal taşıma konumunun üstünlük taşıdığı belirtilir | |
| hull returns: | [isim] özelikle geminin yattığı zamanlarda ödenen prim iadeleri | |
| hull insurance: | [isim] gemi kasko sigortası |
[ son aranan 10 kelime: to be indebted a large amount to sb | evlenmeden beraber yaşamak | miktarı belirli borç | dayak yemiş çocuk | spy- catching operations | hatırı sayılır | scatter diagram | tingling | basıcally | hull ]