| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| hum: | [isim] vızıltı, vızıldama, vınlama, mırıltı, uğultu, hımlama | |
| hum: | [fiil] vızıldamak, uğuldamak, vınlamak, vızır vızır çalışmak, harıl harıl çalışmak, mırıldanmak, hımlamak | |
| hum: | Vızıltı, mırıltı. | |
| hum: | horultu, besleme gurultusu | |
| hum of voices: | [isim] insan sesi uğultuları | |
| hum and haw: | gevelemek, kem küm etmek, mırın kırın etmek | |
| hum with activity: | vızır vızır çalışmak, harıl harıl çalışmak |
[ son aranan 10 kelime: to dispose of one's opponents | cover in | bir arazinin köşesini belirten veya köşesinde bulunan ağaç | salisilizm | barışçı | yılda 5000 dolar kazanmak | sofa | kıvırcık | bir işe başlamadan önce kesin ve ayrıntılı bilgi vermek için yapılan kısa toplantı | hum ]