
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| ileriye: | to the future, forward, forwards, along, farther, onward, onwards | |
| ileriye: | forward | |
| ileriye uzanmak: | [fiil] to reach ahead | |
| ileriye yönelik bir döviz anlaşması düzenlemesinin maliyetini göz önüne aldıktan sonra: | covered margin | |
| ileriye bakmak: | look ahead | |
| ileriye atmak: | overshoot | |
| ileriye doğru: | forwards |