TELAFFUZKELİMEANLAM
immediate:[sıfat]  yakın, hemen, derhal, acil, şu an ki, doğrudan, dolaysız, en yakın olan
immediate address:dolaysiz adres
immediate data:dolaysiz veri
immediate denture:protez diş çekimini takiben hemen takılmak üzere yapılan bir protez türü.
immediate instruction:mutlak komut
immediate reversion:[isim]  kira süresi sonunda evin ev sahibine hemen iadesi
immediate reply:anında cevap, yıldırım cevap
immediate right:hemen doğan hak
immediate cause:dolaysız neden, belirli bir sonucu doğuran en son neden, sonuç ile doğrudan doğruya nedensellik ilişkisi olan neden, en yakın neden, makul sebep
immediate extent:hemen konulan haciz
immediate benefit:(sigorta) hemen yapılan yardım



[ son aranan 10 kelime: magistrate court | poor fellow | çıplak kız resimli dergi | monoton hayat | video teyp | yaz | football pools | he is being pursued on an international warrant for fraud | kazıyıcı | immediate ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0014