| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| incline: | [isim] eğimli yüzey, eğim, yokuş, meyil | |
| incline: | [fiil] eğilmek, yatmak, eğim yapmak, baş eğerek selâmlamak, eğilimi olmak, meyletmek, çalmak, yatkın olmak, eğmek, yatırmak, sürüklemek, yönlendirmek, neden olmak | |
| incline one's ear to smb: | kulak kabartmak, kulak kesilmek | |
| incline to pity: | acıma duygusu olma |
[ son aranan 10 kelime: flagon | well adapted for a purpose | feminist | tropikal timsah | sınır çizen ırmak | hard disk | francium | kilopascal (kpa) | the departed | incline ]