TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
indirimli: | reduced, marked down in price, discount price | |
indirimli satışlar başladı: | the sales are on | |
indirimli satışta piyasayı allak bullak etmek: | [fiil] to bang the market | |
indirimli gezi fiyatı uygulanan kısa süreli yolculuk bileti: | excursion ticket | |
indirimli fiyattan satışa sunulan eşya: | special offer | |
indirimli fiyatla satılan: | cut price cut rate | |
indirimli tarife: | off peak charges, off peak tariff |