| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| induction: | [isim] resmen göreve başlatma, başlatma, askere alma, giriş, ileri sürme, neden olma, tümevarım, indüksiyon, indükleme | |
| induction: | 1. Elektrikle veya mıknatıslı bir maddenin diğer bir maddeye yaklaştırılmasıyla ikinci maddede mıknatıs veya elektrik meydana getirme, indükleme, endüksiyon; 2. Bir embriyonda muhtelif doku ve organların yerli yerinde ve normal olarak oluşumunu sağlama; 3 | |
| induction: | tumevarim dogusturu, irgiti | |
| induction coil: | irgitme sargisi, dogusturma sargisi | |
| induction field: | dogusturu alani | |
| induction channel: | [isim] emme kanalı | |
| induction manifold: | [isim] emme manifoldu | |
| induction order: | (US) silahaltı emri, (US) silah altı emri, silah altı emri |
[ son aranan 10 kelime: işler omurga (gemi) | screaming | ameliyat edilebilir | the court authorities | state sponsors of terrorism | dinleme cihazı | vekâlet eden | pettiness | seductive | induction ]