| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| intensive: | [sıfat] yoğun, şiddetli, aşırı, pekiştirmeli | |
| intensive: | 1. Tedrici aşılama suretiyle tedaviye ait; 2. Yoğun; 3. Kuvvetli, şiddetli. | |
| intensive care: | [isim] yoğun bakım | |
| intensive course: | yoğun kurs | |
| intensive methods of agriculture: | [isim] yoğun tarım yöntemleri | |
| intensive efforts: | [isim] yoğun çabalar | |
| intensive care unit: | [isim] yoğun bakım ünitesi | |
| intensive economy: | yoğun ekonomi | |
| intensive advertising: | yoğun reklam | |
| intensive agriculture: | yoğun tarım | |
| intensive bombardment: | şiddetli bombalama | |
| intensive interview: | yoğun mülakat |
[ son aranan 10 kelime: to get on with one's studies | welcome letter | to be open minded on a subject | termination for convenience | magnitude | değerlendirilmemiş hisse senet dileri | kaybolma | to become vulgar or impolite | uzaklık | intensive ]