| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| intrinsic: | [sıfat] esas, asıl, gerçek | |
| intrinsic: | 1. İçerden olan sebeplerle meydanag elen; 2. Bir şeyin içerisi ie ilgili olan, entrensek. | |
| intrinsic: | ickin | |
| intrinsic efficiency: | yapısal verim,dedektörün öz verimi,özverim | |
| intrinsic noise: | alet gurultusu | |
| intrinsic defect: | kendiliğinden kusur, yaradılıştan olan kusur | |
| intrinsic evidence: | resmi (yazılı) beyyine, vasıtasız delil | |
| intrinsic value: | içkin değer, zati değer, gerçek değer (bir şeyin bizatihi haiz olduğu değer, asli değer (bir nesnenin kendi niteliği ya da yapılmış olduğu maddeden dolayı taşıdığı değer, esasi değer, net aktif değeri |
[ son aranan 10 kelime: çakmak (dersten) | sib | have it made | revelation | cash register | reinstate | wındsurfıng | moonshot | katılma hakkı olmayış | intrinsic ]