
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| inveterate: | (hastalık , alışkanlık , ön yargı) kökleşmiş, yerleşmiş, kronik, inveterat | |
| inveterate enemy: | ezeli düşman | |
| inveterate absence: | müzmin devamsızlık, sürekli devamsızlık | |
| inveterate criminal: | sabıkalı | |
| inveterate offender: | itiyadi suçlu |