
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| jolly: | [fiil] ikna etmek, kandırmak, alay etmek, takılmak | |
| jolly: | [sıfat] neşeli, şen, keyifli, çakırkeyif, hoş, fazlasıyla, su katılmamış | |
| jolly: | [zarf] çok, fazlasıyla, son derece, pek | |
| jolly boat: | patalya, filika | |
| jolly as a sandboy: | çocuklar gibi şen, çocuk gibi sevinçli | |
| jolly well: | pekâla, bal gibi, iyice |