| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| kırmızı: | red, scarlet, ruby, cherry, florid, gules, ruddy | |
| kırmızı: | red, scarlet, ruby, carmine, gules | |
| kırmızı: | erythr, erythro | |
| kırmızı ışık: | red light, stoplight | |
| kırmızı ışıkta geçtiğim için ceza yedim: | I got a fine for going through a red light | |
| kırmızı (renk): | red | |
| kırmızı akik: | sardonyx | |
| kırmızı ışığı geçmek: | [fiil] to run a red light | |
| kırmızı ışık yanarken geçmek: | [fiil] to cross against the red light | |
| kırmızı kalem: | red pencil | |
| kırmızı et: | red meat | |
| kırmızı beyaz renkte elma: | pippin | |
| kırmızı biber: | red pepper, cayenne pepper, cayenne, chilli, chili, capsicum, paprika |
[ son aranan 10 kelime: cooled down | karı paylaşma | arasına koymak | sevinçten uçmak | birinin güzel sözlerle gönlünü almak | vergi tediyatı | girecek yer | birden sağa yönelmek | blackbird | kırmızı ]