TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| kısa bir süre: | jiffy, a little while |
| kısa bir süre sonra: | [zarf] briefly |
| kısa bir süre sonra kendisi için devralma fiyatı teklifi açıklanacak olan şirket: | in play |
| kısa bir süre içinde: | [zarf] shortly, briefly |
| kısa bir süre için: | for the time |
| kısa bir süre önce kendisinden az miktarda hisse senedi satın almış bir kişiye aynı hisse senetlerinden yeniden satan kişi: | reloader |
| kısa bir süre için borç verilmiş para: | at call |
| kısa bir süre bekle: | hang on |
| kısa bir süre dinlenmek: | [fiil] to rest for a (short) spell |
| kısa bir süre içinde yapılan alım ya da satım: | quick turn |
| kısa bir süre için sabit faiz oranlarıyla yatırılan para: | short money |