
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| kısa sürede: | overnight, in a little while | |
| kısa sürede faydası biten (tükenen) varlık: | wasting assets | |
| kısa sürede güçlü şarj etmek: | [fiil] to boost a battery | |
| kısa sürede kâr etmek beklentisiyle menkul kıymetlere yatırım yapmak: | [fiil] to speculate | |
| kısa sürede unutulan şey: | nine days' wonder |