TELAFFUZKELİMEANLAM
knock:[isim]  vuruş, darbe, vurma, çalma
knock:[fiil]  çalmak, vurmak, çarpmak, kapıyı çalmak, sertçe eleştirmek, devirmek, teklemek
knock:vuruntu
knock about:kaba davranmak, sert davranmak, hırpalamak, dövmek, çıkmak, gezmek, göze çarpmamak
knock around:kaba davranmak, sert davranmak, hırpalamak, dövmek, çıkmak, gezmek, göze çarpmamak
knock on effect:ikincil, dolaylı ya da kümülatif etki
knock it off:sus, saçmalama, yapma
knock down:devirmek, yıkmak, yere sermek, sökmek, demonte etmek, fiyat kırmak, ucuza satmak
knock out:vurup çıkartmak, nakavt etmek, yenmek, çarpmak, yormak, öldürmek, tıngırdatmak
knock over:devirmek, yıkmak, çarpmak, ezmek
knock off:düşürmek, paydos etmek, halledivermek, fiyat kırmak, indirim yapmak, çalmak, soymak, öldürmek, düzmek, becermek, kızlığını bozmak
knock up:uyandırmak, hazırlayıvermek, kuruvermek, hazırlamak, para kazanmak, sayı yapmak, hamile bırakmak
knock back:devirmek, içmek, patlamak, mal olmak, şaşırtmak



[ son aranan 10 kelime: fusty | fiziksel bağlantılı | kike | yayımlanmak | üçer günlük dört mevsim orucu | sessiz olmak | laundromat | ex growth | patinaj yapmaz lastik | knock ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0019