TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| loan: | [isim] ödünç verilen şey, borç, ödünç para, borçlanma, ödünç verme |
| loan: | [fiil] ödünç vermek |
| loan talks: | [isim] kredi görüşmeleri |
| loan shark: | tefeci |
| loan word: | [isim] başka dilden alınan sözcük |
| loan department: | [isim] kredi şubesi |
| loan restrictions: | [isim] kredi kısıtlamaları |
| loan ceiling: | kredi tavanı |
| loan issues and interest-bearing treasury bonds: | [isim] tahvilat ve faiz getiren hazine bonoları |
| loan commitments: | [isim] borç taahhütleri |
| loan bearing interest at 10: | yüzde 10 faiz getiren kredi |
| loan for use: | iare |