| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| malice: | [isim] kötülük, haset, fesat, garez, kötü niyet | |
| malice aforethought: | kasıt, taammüd | |
| malice prepense: | kasıt, taammüd | |
| malice in fact: | sözle veya yayın yoluyla hakaret suçlarında, tahkir ve küçük düşürme kasıt ve niyeti | |
| malice in law: | sözle veya yayın yoluyla hakaret suçlarında tahkir kasıt ve niyetine ilişkin kanuni karine |
[ son aranan 10 kelime: nüfus kağıdı | mapushane | to engage actively | imagination | stand-alone | tonality | convolution | rendelenmiş peynirle pişirilen | horseshoer | malice ]