| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| maximum: | [isim] maksimum | |
| maximum: | [sıfat] en yüksek, maksimum, azami, en fazla | |
| maximum: | 1. Azami (miktar, had, değer v.s.), en büyük (magnus'un süperlatif şekli); 2. Bakınız: Acme. | |
| maximum credible accident: | öngörülebilen (düşünülebilen) en büyük kaza, mümkün görülen en önemli kaza | |
| maximum weight: | azami yük | |
| maximum slippage: | yeni bir şirketin gelir elde etmeyi beklediği tarih ile başlangıç sermayesinin tükeneceği tarih arasındaki süre | |
| maximum temperature recorded: | kaydedilen en yüksek ısı derecesi | |
| maximum deficiency: | (sikke) hakk-ı nar | |
| maximum humidity: | [isim] maksimum nem | |
| maximum useful load: | azami faydalanılacak yük | |
| maximum permissable loading: | azami yük | |
| maximum probable loss (M . P . L.): | azami muhtemel zarar | |
| maximum turning diameter: | [isim] en büyük dönüş çapı |
[ son aranan 10 kelime: uluslararası arenada | pyruvate | rotten luck | redoks | to cause sb to perceive sth | purification | söz verme | çok hevesli | bitmez tükenmez | maximum ]