
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| mediate: | [fiil] aracılık etmek, vasıta olmak, araya girmek, ara bulmak | |
| mediate: | [sıfat] dolaylı, ara, araçlı, orta | |
| mediate: | 1. Dolayısiyle; 2. Mutavassıt. | |
| mediate testimony: | dolaylı tanıklık | |
| mediate powers: | [isim] bir vekil veya temsilciye verilen vekalet veya yetkinin esas konusunun başarılması için gerekli aracı veya müteferri yetkiler | |
| mediate descent: | mirasın birinci dereceden sonraki derecedeki fürua veya birinci derece kanuni mirasçılardan sonraki mirasçılara intikali |