TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| moral: | [isim] ahlâk dersi, kıssadan hisse, medeni cesaret |
| moral: | [sıfat] ahlâki, manevi, törel, ahlâklı, dürüst |
| moral: | ahlaki |
| moral insanity: | nefsini yenememe |
| moral defeat: | manevi yenilgi |
| moral faculty: | iyi ile kötüyü ayırt edebilme |
| moral virtues: | [isim] ahlak erdemleri |
| moral hazard: | sigortalı bir kimsenin veya onun çalıştırdığı kimselerin dikkatsizliği veya aldatıcı hareketleri sonucu doğan zararın artması, (sigorta) sübjektif risk |
| moral obligation: | [isim] ahlaki görev |
| moral of the story: | bu hikayeden çıkarılacak ders şudur, bu hikayeden çıkarılacak sonuç şudur, uzun lafın kısası |
| moral imperative: | ahlaki zorunluluk |
| moral philosophy: | ahlaki felsefe |
| moral responsibility: | [isim] ahlaki sorumluluk |