TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
near: | [sıfat] yakın, samimi, eli sıkı, cimri | |
near: | [zarf] yakın, yakında, yaklaşık olarak, hemen hemen | |
near: | [fiil] yaklaşmak, yakınlaşmak | |
near: | [edat] yakın, bitişik | |
near relatives: | yakın akraba | |
near at hand: | yakın | |
near completion: | tamamlanmak üzere, bitmek üzere | |
near here: | bu civarda | |
near to: | yakın, yanı başında | |
near touch: | tehlikeden paçayı kurtarma | |
near town: | şehre yakın | |
near surroundings: | yakın çevre | |
near the town: | şehre yakın, şehir hrie yakın | |
near leather: | deri taklidi |