TELAFFUZKELİMEANLAM
only:[sıfat]  tek, biricik, ancak, ağırbaşlı, başhemşire vakarlı
only:[zarf]  sadece, sade, yalnız, sırf, bir tek, daha
only:[bağlaç]  yalnız, ama, fakat
only just:az önce, yeni, azıcık, neredeyse hiç, zorla, binbir zahmetle
only that:ne yapsın, ne çare
only to please you:hatırın için
only just enough:başa baş
only death will put an end to his misdeeds or wicked actions:[isim]  teneşir paklar
only for show:sadece göstermelik, göstermelik
only for account:takas ve mahsup üzere
only a passing whim:gelip geçici heves
only partially depreciated plant:[isim]  sadece kısmen amorti edilmiş işletme aktifleri



[ son aranan 10 kelime: arap saçı gibi | incomparable | many years of experience | turn out to be | it iti ısırmaz | endearing | pull | to damage | uncrossed debts | only ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0014