TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| opportunity: | [isim] fırsat, uygun durum, şans |
| opportunity for advancement: | yükselme fırsatı, ilerleme şansı |
| opportunity cost: | fırsat maliyeti, alternatif maliyet, bir aktifi (örneğin , makineler) bir başka amaçla kullanmanın maliyeti, bir şirketin depolama yeri olarak kullandığı bir binası vardır, bunu başka bir şirkete, diyelim haftada 500 dolara kiraya verdiğinde, bu meblağ o binanın fırsat maliyetidir |
| opportunity costs: | fırsat maliyeti, kişinin almaktan vazgeçtiği bir şeyin maliyeti, alternatif giderler (şimdiki mal , hizmet ya da kapasite başka bir kullanıma tahsis edilmiş olsaydı azami bir alternatif kâr elde edilmiş olunabilirdi |
| opportunity cost of capital: | [isim] sermayenin fırsat maliyeti |
| opportunity for work: | iş imkânı |
| opportunity exposure: | bir reklamın duyulması ya da görülmesi beklentisi |