| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| otobüs: | bus, autobus, motorbus, omnibus, coach | |
| otobüs burada ne kadar duracak: | How long does the bus stop here | |
| otobüs durağı: | bus station, bus stop | |
| otobüs durağı orada.: | The bus stop is over there. | |
| otobüs ile giderseniz daha iyi olur.: | You'd better take the bus. | |
| otobüs ve benzeri taşıtların ön camları altındaki reklam yerleri: | [isim] front- end | |
| otobüs garajı: | (US) bus pool | |
| otobüs gezintisi: | motor-coach tour | |
| otobüs vb: | deadhead | |
| otobüs turu: | coach tour | |
| otobüs yolu: | bus lane, bus route |
[ son aranan 10 kelime: bir pazara girmek | to hold a degree | şeytanca | arbor vitae | iktisat bilimi | harmonious | decapitation | to storm off | to pirate a copywright | otobüs ]