TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| outdoor: | [sıfat] açık havada, dışarıda, açık, açık hava |
| outdoor: | bina disi |
| outdoor aerial: | dışarı anteni |
| outdoor dress: | sokak kıyafeti |
| outdoor performance: | açık hava gösterisi, açık hava tiyatrosunda sergilenen oyun |
| outdoor scenes: | [isim] dışta çekilen sahneler |
| outdoor lighting: | dış mekan aydınlatması, dış mekân aydınlatması |
| outdoor apprentice: | işyerinin dışında ikamet eden çırak, ustasının yanında kalmayan çırak, iş yerinin dışında ikamet eden çırak |
| outdoor garments: | açık hava giysisi |
| outdoor museum: | açık hava müzesi |
| outdoor us: | açık hava fuarı |
| outdoor media: | [isim] açık hava reklamcılığı medyası |