| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| park: | [isim] park, futbol sahası [brit.], koruma altına alınmış arazi, otopark, spor alanı | |
| park: | [fiil] parketmek, koymak | |
| park and ride system: | arabayı parkedip yola trenle devam etme | |
| park meter: | parkmetre | |
| park oneself: | oturmak, çömelmek | |
| park lands: | park alanı |
[ son aranan 10 kelime: necessarily | to application as a guardian | to stop | impatiently | private banking | cover of | en büyük beden | unexpected appropriation | sprain | park ]