TELAFFUZKELİMEANLAM
place:[isim]  yer, mahal, mekân, yerleşim yeri; ev, hane; basamak, sıra; mevki, makam; statü; sorumluluk; iş
place:[fiil]  yerleştirmek, koymak; yerini belirlemek; oturtmak; görevlendirmek; yazdırmak [tel.]; yatırım yapmak; yatırmak (para); vermek (sipariş), ısmarlamak
place an order:sipariş vermek, ısmarlamak
place bet:bahis
place card:davetlilerin masadaki yerlerini gösteren kart
place of birth:doğum yeri
place of departure:kalkış yeri
place where horses are trained:manej
place of interest:ilgi çekici yer
place in the sun:genişleme ve istilâ için bir ülkenin kendini haklı göstermeye çalışması
place of hiding:saklanma yeri
place of amusement:eğlence yeri



[ son aranan 10 kelime: garsonluk | spitz | falling off in sales | olağanüstü bir biçimde | sevdiğini yitirmiş | to be eligible to vote | kararlaştırılmamış | hayran bırakan | ring seferi | place ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0071