TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
policeman: | [isim] polis, zabıta memuru, asker karınca | |
policeman on point duty: | kavşak trafik polisi, belli bir noktada görev yapan polis | |
policeman of the world: | dünyanın jandarması (Amerika'nın Komünist olmayan sınırlarda bekçilik sorumluluğunu üstüne almasına saldırı deyimi |