TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| pot: | [isim] kap, demlik, cezve, çanak, saksı, çömlek, testi, kupa, toprak kap, pot, ortaya konan para, pota (maden), lazımlık, esrar |
| pot: | [fiil] saksıya dikmek, konservelemek, bilardo topunu deliğe sokmak, yemek içim avlamak, rasgele ateş edip öldürmek, cebe indirmek, lazımlığa oturtmak |
| pot: | Kalp. |
| pot: | kap |
| pot barley: | bir tür arpa, kabuksuz arpa |
| pot cheese: | süzme peynir |
| pot hunter: | yalnızca ödül kazanmak amacıyla yarışan yarışmacı, gösteri yapmak amacıyla avlanan avcı |
| pot bellied: | göbekli, şiş göbekli, koca göbekli |
| pot belly: | şiş göbek, şiş karınlı kimse |
| pot luck: | allah ne verdiyse, ne çıkarsa bahtına |
| pot test: | haber verilmeden yapılan sınav |