TELAFFUZKELİMEANLAM
prime:[isim]  en güzel zaman, gençlik, hayatın baharı, olgunluk çağı, mükemmel şey, asal sayı, başlangıç, ilk dönem, ana nota, savunma duruşu
prime:[fiil]  ağızotu koymak (tüfek), tulumbaya su koymak, astar sürmek, içirip sarhoş etmek, söylemesi gerekeni öğretmek
prime:[sıfat]  baş, ilk, birincil, en önemli, başlıca, asal
prime:asal
prime:İlk, birinci, primus.
Prime Minister:başbakan
prime time:prime time, izlenme oranının en yüksek olduğu zaman [tv]
prime rate:İngiliz ve Amerikan bankalarının büyük ve itibarlı müşterilerine uyguladığı kredi faizi
prime number:[isim]  asal sayı, asli adet
prime cost:üretim maliyeti
prime necessity:acil ihtiyaç
prime mover:güç kaynağı, fikir babası, römork
prime market area:ana piyasa bölgesi
prime of life:dinçlik çağı, ömrün en verimli çağı, ömrün baharı, ömür mrüün en verimli çağı
prime meridian:başlangıç meridyeni



[ son aranan 10 kelime: ındicative | blind algorithm | nates | security market | major policies | camber | siyasetçi | absorbe | bağlaç görevi gören kip | prime ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0018