İngilizce > Türkçe
Türkçe > İngilizce
TELAFFUZ
KELİME
ANLAM
play
pause
pushing:
[sıfat]
iten, itici, girişken, atak, becerikli, pişkin, sırnaşık, yüzsüz
pushing:
[isim]
itme, itiş
pushing forward:
ilerletme
pushing up the daisies:
öbür dünyayı boylamış olmak, ölmüş olmak
[
son aranan 10 kelime:
yüzyılın damgası
|
unadorned
|
painkiller
|
to wag one's tongue
|
iktus
|
face about
|
to teethe
|
tanım kümesi
|
discipleship
|
pushing
]
cümle çeviri
/
sözlük
/
kullanım şartları
/
bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır.
0.0012