
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| put on: | giymek, almak (kilo), giyinmek, takınmak, abartmak, eklemek, artırmak, ileri almak, üzerine bahse girmek, yakmak (ışık), çalıştırmak, sahnelemek, sayı yapmak, yapmak (makyaj) | |
| put on flesh: | şişmanlamak, kilo almak | |
| put on a stopper: | tıpalamak | |
| put on airs: | hava atmak, havalara girmek, fiyaka yapmak | |
| put on an act: | hava atmak, caka satmak | |
| put on dog: | çalım satmak, hava atmak | |
| put on weight: | almak | |
| put on the scent: | ele vermek, ihbar etmek | |
| put on the brakes: | frenlere asılmak | |
| put on paper: | yazıya dökmek, yazmak |