| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| radical: | [isim] radikal, kök, kök işareti, köken, esas, ana nota | |
| radical: | [sıfat] kökten, köklü, köksel, köke ait olan, radikal, köktenci, kök halinde olan, kök | |
| radical: | 1. Bir olayın esas sebebi ile ilgili veya bu sebebe yönelmiş, radikal; 2. Basit cisim, esasi madde; 3. Kimyasal kök, radikal. | |
| radical: | radikal | |
| radical plane: | köklü düzlemi | |
| radical politician: | radikal politikacı | |
| radical error: | [isim] esas hatası | |
| radical measures: | [isim] radikal tedbirler | |
| radical party: | radikal parti | |
| radical right: | radikal sağ kanat | |
| radical reform: | köklü reform, radikal reform |
[ son aranan 10 kelime: sinemaya gitmek | birinin hatalı olduğunu kanıtlamak | pedal cevirmek | çizik çizik oluş | chamomile | saçma sapan konuşmak | gözlerini kaçırmak | courtesy of the road | raf | radical ]