| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| rose: | [isim] üzgeçli ağızlık (bahçe sulama kovası), gül pencere, hortum ağzı, rüzgâr gülü, gül deseni, yılancık, güzel kız, gül, gül pembesi, pembe şarap, roze şarap | |
| rose: | [sıfat] pembe, lâl, gül pembesi, gül | |
| rose: | 1. Gül; 2. Yılancık. | |
| rose hip: | kuşburnu | |
| rose color: | pembe, gül kurusu, gül pembe | |
| rose colored: | gül pembesi, pembe, gül kurusu renkli | |
| rose coloured: | gül renkli, pembemtrak kırmızı, iyimser, neşeli | |
| rose tree: | gül ağacı | |
| rose water: | yapmacık, sahte, göstermelik, nazlı, ince ruhlu, hassas, santimental | |
| rose garden: | gül bahçesi | |
| rose window: | renkli camlarla süslenmiş tekerlek biçiminde pencere | |
| rose leaf: | gül yaprağı | |
| rose red: | gül kırmızısı |
[ son aranan 10 kelime: avukatlar tarafından tanıkların ifadelerinin alınması | tentative | balözü | persia | person who has been granted a special privilege | güzel ama yapmacıklı | elektrik | diri oluşum | sözel çekme hakları (sdr) | rose ]