TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| running: | [isim] koşu, koşma, kaçakçılık, işletme, çalışma, ablukayı yarma |
| running: | [sıfat] cerahatli, koşan, koşarak yapılan, kaçamak, cari, işleyen, akan, akar, iltihaplı, sürekli, peşpeşe, arka arkaya, işlek, genel, tekrarlanan |
| running: | Akıntılı. |
| running ds: | [isim] bir çarter sözleşmesinde birbirini aralıksız olarak takip eden günler |
| running account: | açık hesap, cari hesap, anında verilen haber |
| running after: | kovalama |
| running of trains: | trenlerin işlemesi |
| running engagements: | [isim] devamlı yükümlülükler |
| running time: | yolculuk süresi, (film) süresi |
| running fire of questions: | soru yağmuru |
| running away: | kaçış, kaçma |
| running down the goods of a competitor: | bir rakibin mallarını kötüleme |
| running glance: | göz atma |